İçeriğe geç

Gizem Kur’an’da geçiyor mu ?

Gizem Kur’an’da Geçiyor mu? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir İnceleme

Gizem, kelime olarak farklı anlamlar taşıyan bir kavram. Ancak, özellikle son yıllarda sosyal medyada ve popüler kültürde, “Gizem” isminin Kur’an’da geçip geçmediği konusu üzerine yoğun bir tartışma döndü. Ancak bu soruyu basitçe “evet” veya “hayır” olarak yanıtlamak, yalnızca dini bir meseleyi değil, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi derin meseleleri de içinde barındırıyor. Özellikle bu tür kavramların toplumsal hayattaki yansımalarını gözlemlediğimizde, sadece Kur’an’daki metinler değil, bu metinlerin nasıl anlaşıldığı, kimler tarafından nasıl kullanıldığı da bir o kadar önemli hale geliyor.

Gizem Kur’an’da Geçiyor mu?

Öncelikle, “Gizem” isminin Kur’an’da geçip geçmediğini net bir şekilde söylemek gerekirse, böyle bir isim Kur’an metninde doğrudan yer almıyor. Ancak bu sorunun ötesine geçmek, “Gizem” kavramını farklı bir şekilde ele almak gerekiyor. Gizem, insanlık tarihi boyunca pek çok kültürde ve inançta, bilinmeyenin, görünmeyenin, anlaşılmayanın temsilcisi olmuştur. Bu bağlamda, “Gizem” sadece bir isimden ibaret olmayıp, aynı zamanda derin bir anlam taşır. Birçok kadının, özellikle toplumun alt sınıflarına ait bireylerin yaşadığı “gizemli” durumlar, erkek egemen toplumlarda sıkça karşılaştığımız “gizli” kalmış yaşamlar, sosyo-ekonomik ve kültürel bağlamda önemli meseleler oluşturur.

Ancak Kur’an’da, özellikle kadın ve toplumun diğer marjinalleşmiş gruplarına dair metinlerde “gizem” temasının nasıl işlediğine bakmak gerek. Kadınların rollerine dair yanlış anlamalar, kültürel ve dini yorumlarla şekillenen gizli anlayışlar, günlük yaşamda hala büyük bir etkendir.

Toplumsal Cinsiyet ve Gizem

Günlük hayatta, toplumsal cinsiyetle ilgili pek çok “gizemli” algı ve stereotip mevcut. Sokakta, özellikle İstanbul’da, kadınların nasıl giyindiği, nerelerde bulunduğu ya da kiminle görüştüğü üzerine yapılan yorumlar, cinsiyet rollerinin ne denli katı olduğuna dair önemli göstergelerdir. Kadınların toplumsal alanda varlıkları, bir anlamda “gizemli” sayılabilir; çünkü toplumsal normlar, onları genellikle ya “açıklanması gereken” bir gizem olarak görür ya da göz ardı eder. Mesela, toplu taşımada yalnız bir kadına bakışlar, onun oradaki varlığının bir “anomalilik” gibi algılanması, toplumsal normların gizli bir şekilde kadını sürekli bir izlenme altında tutması anlamına gelir.

Kur’an’da kadınların rolü ve toplumdaki yeri tartışıldığı zaman, bazen söz konusu metinlerin nasıl yorumlandığı önemli bir mesele haline gelir. Bazı insanlar, kadının sadece “evde” ve “aile”de var olmasını savunarak, onun toplumda görünür olmasının bir tür “gizem” ya da “tezat” oluşturduğuna inanabilirler. Oysa, Kur’an’da, kadınların değerini belirleyen sadece evdeki rolleri değil, aynı zamanda onların toplumda aktif bir şekilde yer alabileceği vurgulanır. Ancak bu anlayış, toplumun her kesiminde genellikle “gizli” kalır ve bu gizem de kadınların toplumsal eşitlik mücadelesinin önündeki en büyük engel haline gelir.

Çeşitlilik ve Gizem

Çeşitlilik, toplumsal yapının derinliklerinde var olan bir başka “gizem”dir. Farklı etnik kökenler, dini inançlar ve yaşam tarzları, genellikle ana akımın dışında kalan bireylerin varlıklarını “gizli” kılar. İstanbul’daki sokakta yürürken, birçok farklı kimlikten insanla karşılaşabiliyoruz. Kimisi başörtüsüyle, kimisi modern kıyafetleriyle, kimisi ise geleneksel bir yaşam tarzını benimsemiş şekilde. Toplumda bu çeşitliliği bir “gizem” gibi görme eğilimi var. Çeşitli kimlikler ve yaşam biçimleri, genellikle ya küçümsenir ya da “gizli” kalmaları gerektiği söylenir. Ancak, Kur’an’da her insanın, her kimliğin ve her bireyin eşit olduğu vurgusu, aslında bu çeşitliliğin bir “gizem” olmadığını, aksine toplumun temel bir gerçeği olduğunu ortaya koyar.

Çeşitliliği ve farklı kimlikleri anlamak, toplumun hem kültürel hem de toplumsal yapısını dönüştürme gücüne sahipken, bu çeşitliliği gizlemek veya dışlamak ise toplumun daha da kutuplaşmasına yol açar. Özellikle sosyal medyada ya da çeşitli kamu alanlarında, farklı kimliklere sahip bireylerin kendilerini ifade etmeleri engelleniyor. Hatta bazen “Gizemli” bir varlık gibi algılanıyorlar, çünkü toplumsal normlara uymadıkları düşünülüyor.

Sosyal Adalet ve Gizem

Son olarak, sosyal adalet perspektifinden bakıldığında, Gizem kelimesinin ya da kavramının toplumsal yansımaları oldukça anlamlıdır. Sosyal adalet, herkese eşit fırsatlar sunulmasını savunur; ancak toplumsal cinsiyet, ırk, etnik köken, sınıf gibi faktörler, bu eşitliği engelleyen en önemli “gizli” faktörlerdir. Yıllardır İstanbul’un farklı semtlerinde gözlemlediğim bir şey var: Kentin daha varlıklı semtlerinde yaşayanlar, toplumun diğer kesimlerine göre çok daha fazla görünürler, sosyal normlara uyarlar ve dolayısıyla “gizem” denilen şeyden uzaklardır. Diğer yandan, dar gelirli mahallelerde, kadınların, işçilerin ve diğer marjinal grupların yaşadığı toplumsal sorunlar ise genellikle görmezden gelinir ve bu grupların yaşadığı adaletsizlikler bir tür gizem olarak kalır. Bu durum, sosyal adaletin, genellikle en görünmeyen ve en zorlu sosyal kesimlerin haklarını savunmayı gerektirdiğini gösteriyor.

Sonuç

Gizem, sadece bir isim değil, aynı zamanda toplumsal yapının derinliklerine yerleşmiş bir olgudur. Kur’an’da bu tür gizemli algıların nasıl ele alındığını sorgularken, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet perspektifinden bakmak, konuyu çok daha geniş bir çerçevede değerlendirmemizi sağlar. Sokakta, işyerinde, toplu taşımada gördüğümüz her türlü ayrımcılık, stereotip ve toplumsal baskı, aslında birer “gizem” yaratıyor. Bu gizemi çözmek ise, toplumsal adaletin ve eşitliğin sağlanmasıyla mümkün olacak. Bu sorulara verdiğimiz cevaplar, gelecekte daha adil bir toplum yaratmak adına attığımız ilk adımlar olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort deneme bonusu veren siteler
Sitemap
betci bahisbetexper.xyzsplash